Bırakın sahte senedi 600 bin dolara bakın!

Ankara’da kıran kırana bir seçim yarışı var. Cumhur İttifakı’nın adayı Sayın Mehmet Özhaseki, Millet İttifakı’nın adayı ise Sayın Mansur Yavaş!.. 

İki aday da iddialı ve iki ittifak da seçime asılıyorlar… 

Bu süreçte Nurettin Keskin isminde, Mansur Yavaşla “iş tutmuş” bir vatandaş, sahte senet, tehdit ve şantajla sarmalanmış bazı iddialar servis etti basına… 

Mansur Yavaş ve CHP bu iddialara karşı önce sessiz kalmayı yeğledi. Ancak basında konu günlerce yeni yeni iddialarla gündeme taşınınca Mansur Yavaş bir basın bilgilendirme toplantısı yaptı. 

Sadece iddia sahibi şahsın suç işleyen, yaramaz, kirli işlere bulaşmış bir insan olduğunu söyledi, kalktı, gitti… 

Hiçbir soru almadı, iddialara cevap vermedi… 

CHP ise, sadece adaylarının yıpratılmaya çalışıldığını seslendirdi… 

Şimdi topu taçtan, sahanın içine alalım. 

Senet, menet!.. 

Vergi, mergi!... 

Geçin bunları!... 

Şu 600.000 dolar neyin nesidir? 

Bugünkü parayla yaklaşık 3 milyon TL. demektir. 

Ankara’da 10 daire parası demektir. 

Bu kirli işleri yapan Nurettin Keskin, bu parayı ne karşılığında verecekti Yavaş’a? 

Herhangi bir dava için avukatlık ücreti olamaz!.. 

Bir işe aracılık için verecekmiş!... 

Nasıl bir iş?.. 

Yasal bir iş olamaz!.. 

Olsa olsa, yasal olmayan, hatta mafyatik bir iş için olmalı!.. 

Nitekim, Mansur Yavaş bu paranın ödenmesi için şahsı da tehdit etmiş. Şu attığı mesaja bakın: 

“Bugün paramı getir. Canına okuyacağım, cezaevinden çıkamayacaksın… Kodesten yer beğensen iyi olur. Seni içeri attırıp, sürüm sürüm süründüreceğim!” 

Buyrun, buna bir izah getirin!.. 

Ortada soru işaretleri taşıyan 600.000 dolar ve tehditler var!.. 

Yani mafyavâri kirli işler var!.. 

Bu yapıda, karanlık dünyayla iş tutan bir kabadayıya başkentin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı teslim etmek, tilkiye tavuk kümesini teslim etmekten farkı var mı?.. 

Ankaralılar, akıllarını peynir ekmekle yemediler herhalde!.. 

Anket firmaları Ankaralının aklıyla oynamasınlar!...